Translate

6 Ağustos 2013 Salı

Bilinçli bilginiz; bildiğiniz, sözcüklerle anlatabildiğiniz her şeydir.

Bilinç altı bilginiz ise sonsuzdur. Bilinçaltı bilginizin çok az bir kısmını hatırlayabilirsiniz, yüksek sesle ifade edebileceğiniz bölümünü. 
BU DÜNYADA NASIL MUTLU OLUNURURUN NASILIYIM BEN.
**HAYATI KENDİNİZE ZEHİR ZİNDAN EDEN YİNE SİZSİNİZ
Acıyı kederi korkuyu kısacası BÖLÜNMEYİ nerede hissediyorsanız vücudunuzda, oradan özür dileyin. Özür diliyorum deyin; özür dileyin kendinizden. Ta ki acı ve kötü duygular kaybolana kadar. Ruhun aynı senin bebeğin gibidir; ona sevgi şefkat göstermeli, onu kollarına alıp korumalısın. Her deneyim belleğinizde depolanmıştır. Bunu bir deneyim fabrikası olarak adlandırabiliriz. Bu fabrikadaki makinelerin çoğu çalışmaz durumdadır. Fakat bu makinalar kullanılmaya kullanılmaya ihmal yüzünden paslanmış körlenmiş zor veya hiç çalışmaz durumdadır. Makineleri eski durumuna getirmek için bir çok deneme, zaman, inanç ve güven gerekecektir. Bu bellek fabrikanızı çalıştırma düğmesi BİRLİKTE kelimesidir. Ona yaptığı bütün işler için yirmi dört saat mesai yaptığı için teşekkür edin. Kendi kendinize cahilim, aptalım, şişmanım derken BEN kelimesini kullanın biz kelimesini kullanmayın GİZLİ BENİNİZİN olanaksızı gerçekleştirme deneyimine güvenin. Korkunun sebebi telaştır. KENDİNİZLE BİRLİKTE OLMADIĞINIZI kabul etmek zorundasınız. Bunu kabul edin ve ben kendimle birlikte değilim değin. Bilinçaltım DUYGULARIMI İRADEMI ve BİLİNÇSİZ DÜŞÜNCEMİ yönetir. Onu çalıştır ona çalışmadan önce ve çalıştırdıktan sonra gözü kapalı INANINIZ.
Dıştan gelen ve sizi yıpratan etkenler BÖLÜNMEYE sebep verir. Ama en zararlı bölünme kendi kendimize yarattığımız bölünmedir. Bölünmemek için kötüyü görme, duyma, konuşma. Bölünmenin sebepleri; acılar, kaygılar, korkular, aşırı duyarlılık, öfke, tartışma, tiksinme, tembellik, sorumluluktan kaçma, can sıkıntısı, pişmanlık, kararsızlık, unutkanlık, bir şeyi zamanında yapmamak.
Bir anda kendinizi cesaretli, kendine güvenir, kaygısız, hissettiğiniz anlar olmuştur. Sevinçli ve mutlusunuzdur. Sonra önemsiz, can sıkan bir olayı yada kişiyi düşünür yine canınızı sıkarsınız O güzelim duygular bir anda kaybolurlar. KIM dir sizi mutsuz eden? yine SİZ. Kendi kendinize yine BÖLÜNDÜNÜZ. Bir şeyi yapacağımızı söylüyorsak kendimizden BİZ diye bahsetmeliyiz. Ben diye bahsedersek sadece bilincimizden bahsetmiş oluruz. BEN bir şeyi yapacağım dersiniz. Eğer ben kullanırsanız sadece bilincinizi kastetmiş olursunuz. Aslında ESAS YAPICI BİLİNÇ ALTINIZDIR Bilinciniz değil. Bir şey yapmak isterseniz bilinç altınızdan yardım isteyin. Bilincinizle düşünebilirsiniz hissedebilirsiniz ama bilinçaltınızla isteyebilirsiniz. KENDİME SAYGILIM. KENDİME SAYGI DUYUYORUM.
Bilinçaltına sizden başka sı ulaşamaz onu duyamaz. Bilinçaltı kendini dünyada sizden başka sına anlatamaz. BİLİNÇALTIMLA DAYANIŞMA İÇİNDEYİM. GİDİP GELİN anahtar sözcüğü ile bilinçaltınızı düşünün. Bu sözcük size en iyi dostunuzu kazandıracaktır. Böylece bilinçaltınızla bilinciniz birbirine gidip gelecek ilk dostunuzu böyle kazanacaksınız. Bu sözcük dost kazanmada çok önemlidir. 28 kere birlikte şarkısını söyleyin. Ruhunuzu koşullandırın. Bilinçaltınıza TEŞEKKÜR EDİN. Anahtar sözcüklerle gizli fabrikanızın makinelerini çalıştırabilirsiniz. Bilinçli bir çaba veya yardım olmaksızın bilinç altınız
istediğiniz sonuçları GÖRÜNMEZ ve BİLİNMEZ yollardan elde etmenizi sağlayacaktır.
Akşam yatarken de SİZDEN VE SİZE YAPTIĞIM HATALAR İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM BAĞIŞLAYINIZ BENİ YALVARIYORUM deyin.
Bilinçaltınıza şu soruları sorun
  • tam olarak ne istiyorum?
  • benim için en iyi şey nedir?
  • nasıl istiyorum?
Yalnızca bilinçaltımızı kullanarak yaptığımız şeylerde bir mükemmellik ve mükemmelliğe giden bir hal vardır. Bilincimiz ise devamlı bizi eleştirir. Korumaya çalışır. İkaz eder. Bilinç devamlı bilinçaltının işine karışır ve sessiz bilinçaltı devamlı bilinçten azar işitir. Bilincin bilinçaltına bu hareketlerini kontrole aldığımız zaman, bilinçaltını kendi haline bırakıp mükemmellik yaratacağı bir ortam hazırlamış oluruz. Sonuç olarak bilincinizin bilinçaltını olumsuz yönde etkileyecek telkinlerde bulunmasını önlemeli, olumlu telkinleri bilinçaltına göndermeliyiz. Bu durumun farkında olursak, günün her ani bunu uygulayabiliriz. Kendimize bir şeyi mükemmel yaparken birden ama diye başlayarak o mükemmelliği bozmamız tamamen bilincin suçudur. Kendinizi bilinçaltına teslim edin. Olumlu kontrolü elden bırakmayın.
Bilinçaltınıza ne kadar güvenirseniz kendine güven de o kadar artar. Kendine güven için korkuları ve içimizdeki suçluluk duygusunu atmalı bu yönde çaba göstermeliyiz. Bunun için kendimizden yardım isteyin. Bir şeyi iyi yapamadığınızda veya yapmadığınızda suçluluk duymayın. Her gün değişik bir gündür. Bugün belki canınız istemez, iradeniz kuvvetsizdir ama belki bir saat sonra belki yarın ruhsal gücünüz daha fazla olacak ve o işi daha iyi yapacaksınız. Unutmayın bulutlar ne kadar siyah ve sık olursa olsun o bulutların arkasında mutlaka bir parlak güneş vardır. Öyle değil mi? BİRLİKTE ve MUTLU olmak için
  1. Kalbini kin ve nefretten arındır. Kendinden niye nefret ediyorsun?
  2. Kafanı üzüntü, korku ve suçluluk duygularından arındır.
  3. Basit bir hayat yaşa
  4. Başkalarından çok az şey bekle, umma, beklentin az olsun. Kendin için iyi olan yaptığın şeyler için kendinden de bir karşılık bekleme. Senin kendin için iyi olana inan ve yap onu ama sonucunda kendinden bir karşılık bekleme.
  5. Başkalarına çok ama çok şey ver. Sakin ama sakın bencil olma. Başkalarına verirsen onların kendilerini değerli hissetmelerini sağlarsın. Kendini sizin tarafınızdan değerli hisseden insan sizi sever size değer verir. Dolayısıyla sizin kendinize değer vermeniz sağlanmış olur.
  6. Ruhsal gücünü hesaba katarak mümkün olduğu kadar çok ama çok çalış
  7. Yaşamını SEVGİYLE doldur. Verebileceğin en küçük sevgiyi hisset ve ver. Onu alınganlık, küçük hesaplar ve karşılık bekleyerek söndürme.
  8. Başkaları tarafından aranan sevilen bir insan ol. Hepimizin içinde bize devamlı sinyaller gönderen bir aygıt vardır. Bu sinyalleri dikkate alırsak bu sinyaller bizim nasıl mutlu olacağımızı söyler. Bu sinyalleri duymak için kendimize devamlı sorular sormalı, kendimizin ve vücudumuzun iyi bir dinleyicisi olmalıyız. Bu aygıt sağduyumuzdur. Sağduyu bilinçaltının bilinçlendirilmiş bölümüdür.
İNANÇ
Yaşamın bir çok dalında kendine güvenen ve inanan insan diğerlerinden daha başarılı olur. Bilinç kendi kendine güven duyamaz. Bilinç sizi TEK BAŞINA inandıramaz. Bilincin zaten inancı vardır. Bilinçaltından yardım iste, inanmak için. İnancını asıl geliştirmeye ihtiyacı olan bilinç altınızdır BİLİNÇ ALTIM SEN BENİM İÇİN HER İYİ VE GÜZEL ŞEYİ BANA BAŞARTIYORSUN, HERGÜN HER ALANDA DAHA İYİ OLUYORSUNUZ BİLİNÇALTIMIN YARDIMIYLA HERŞEYİ BAŞARIYORUM. Eğer bunları dersek bilinçaltımızı inandırmış böylece kendimizi inandırmış oluruz. Niye yukarıdaki cümleleri okurken rahatsız
oluyorsun?
BİRLİKTE................... VE BUNA İNANIYORUM.
Sigarayı bırakıyorum
Kilo veriyorum
Çok çalışıyorum
Boyun eğin bilinçaltınıza boyun eğin. O sizi gelmek istediğiniz yere getirecektir. Girişkenlik inancı doğurur. Bir ise başlayın gerisini bilinçaltınız yapar. Bir kötü olay başımızdan geçmişse mesela bir yakınımızın ölümü, sevgilinin terk etmesi gibi bunu güçlü bir şekilde atlatmak için bu olayın gerçekten olduğuna onun varlığına İNANIN. Anahtar sözcüklerin işlerini yapmaları için tam bir inanç, şiddetli bir istek, kesin bir hedef ve kendi kendisiyle birleşme durumu gereklidir. Ama bunlar tam olmasa da bu sözcükler işlerini yaparlar. İnanmak için dua ediniz. Dua bir tanrıya, SAGDUYUNUZA veya da kendinize olabilir. Sonuçta dua sizi kendinize yaklaştıran, sizin kendinizle BÖLÜNMENİZİ ENGELLEYEN, sağduyunuzun tekrar devreye girmesini sağlayan bir anahtardır. İnsanları zindeleştirir, insanın içindeki gücü ortaya çıkarır. Ünlü din adamları her aksam dua ederseniz sabaha kendinizi yenilenmiş ve enerjik olarak bulursunuz derler. Sorunlarınızı inandığınıza anlatın. Böylece kendinizle bir bağ kuracak ve o bağı sağlamlaştıracaksınız. Dua ederken olumsuz olmayın yalnız olumlu şeylere dua edin olumlu pozitif şeyleri isteyin. İnandığınız şeyle günlük dilinizle konuşun. Sevmediğiniz insanların isimlerini bir kağıda yazıp önünüze koyup onlar için de dua edin. “Bizim sağlıklı kalmamızı sağlayan en büyük güç, doğuştan bizde varolan sağlıklı yaşayacağımıza olan inançtır”. Hippocrattes. “Olumlu düşünün. Hayal görün ve hayal kurun. Hayalinizde olmak istediğinizi görün ve inanın bari hayalinizde inanın” der.
İNANÇTA BEYNİN GÜCÜNÜN KULLANIMI
Beynimizin sağ tarafıyla vücudumuzun sol tarafını, beynimizin sol tarafıyla vücudumuzun sağ tarafını kullanırız. Her zaman kullandığımız elimizle yazdığımız inançlarımız kendimize ait gerçek inançlarımızı içermez. Gerçek inançlarımıza ulaşmak için her zaman kullandığımız elimizi değil obur elimizi kullanmalıyız. Baskın olmayan elle yazılan ve bizi anlatan şeyler ve inançlar gerçeğe daha yakındır. Bizim hayatımıza yon veren küçük inançlarımızdır. Her yaptığımız is, eylem bir inanca karşılık gelir. Bir olumsuz inancı değiştirmek bir olumsuz eylemi değiştirmektir. Bir olumsuz eylemi değiştirmek bir olumsuz inancı değiştirmektir. Bu küçük inançların bazıları olumlu bazıları olumsuzdur. Bu andan itibaren izleyeceğimiz yol simdi sahip olduğumuz olumsuz inançlarımızı olumlu hatırlamaya ve olumlu yapmaya başlamak ayrıca su andan itibaren edineceğimiz inançlarında olumlu inançlar olmasını sağlamaktır. Bu günden itibaren edineceğimiz inançlarımızın olumlu olmasında izlenecek yol bu inançların olumlu olmasına mazeret uydurup onları olumsuz yapmamaktır.
  • Şans diye bir şey yoktur yaptım vardır. Kötü şansa inanmak hastalıktır.
  • Problem diye bir şey yoktur. Probleme inanma! Probleme inanmak hastalıktır.
  • Zor diye bir şey yoktur. Zora inanma! Zora inanmak hastalıktır. Yalnızca bilinçaltımızı kullanarak yaptığımız şeylerde bir mükemmellik ve mükemmelliğe giden bir hal vardır. Bilincimiz ise devamlı bizi eleştirir. Korumaya çalışır. İkaz eder. Bilinç devamlı bilinçaltının işine karışır ve sessiz bilinçaltı devamlı bilinçten azar işitir. Bilincin bilinçaltına bu hareketlerini kontrole aldığımız zaman, bilinçaltını kendi haline bırakıp mükemmellik yaratacağı bir ortam hazırlamış oluruz. Sonuç olarak bilincinizin bilinçaltını olumsuz yönde etkileyecek telkinlerde bulunmasını önlemeli, bu olumsuz telkinleri not edip, olumlu telkinleri bilinçaltına göndermeliyiz. Bu durumun farkında olursak günün her anı bunu uygulayabiliriz. Kendimize bir şeyi mükemmel yaparken birden “ama” diye başlayarak o mükemmelliği bozmamız tamamen bilincin suçudur. Kendinizi bilinçaltına teslim edin. Olumlu kontrolü elden bırakmayın. Yapmak istediğiniz bir şeyi yalnızca yapın. Bilinçaltı her zaman sizinle beraberdir.
Hiç yemeyi düşünmezken birden karnımızın acıkması bilincin saçma bir soruyla bilinçaltını uyarmasıyla olabilir. Olumsuz bir inancı, olumlu bir inanca dönüştürmek için iyi yapabildiğiniz ve yaparken, yaptık ve bitirdikten sonra gurur, coşku ve ferahlık duyduğunuz bir işi ve onu iyi yaptım inancını, iyi yapamadığınız, yaparken sıkıldığınız bir iş için duymaya çalışın. Başarısız olduğunuz işi başarınca yeni bir olumlu inanca sahip olacaksınız. Bundan dolayı iyi yaptığınız işlerde sahip olduğunuz inançları yazın.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Gevşeme metodu

  1. Dizinizi bükerek veya da sandalyenin üzerinde dik olarak oturunuz
  2. En azından 15 dakika boyunca içinizdeki nehire konsantre olunuz. Bütün kötü olumsuz duyguları korkuları içinizdeki nehire atıp akıp gitmesini sağlayınız. Bedensel olarak duyduğunuz duyumlar (karnın daveya gögsünüzde.) nehirden akıp gitsin Düşüncelerin gelip yanınızdan adeta bir tren gibi geçmesine yardımcı olun. Mümkünse hiç bir şey düşünmeyin. Hiçbir şeye karşı koymayın. Bütün kötü düşünceler sizi yalayıp gitsin. Akan suya baraj olmayın. Yollayın gitsin, aksın gönlünce. Duran su kokar, hastalık yapar. Bentleri kaldırın...
  3. Bunu günün her anı yapmaya gayret ediniz. Kendinize karşı durmayın. Bunları yaparken uyuklamayın vücudunuzu bilinçli şekilde hissedin.
  4. Vücudunuz sizin mutlu ve huzurlu yaşadığınız evinizdir.
  5. Zen durumunda yakaladığınız uyumu SİZ dahil kimsenin bozmasına izin vermeyin. O UYUMU savunun.
Başka bir yol:
  1. Rahat ve gevşemiş durumda sandalyeye oturun. Vücudunuzun her öğesinin varlığının bilincine varın. Ayak parmaklarınızdan kaslarınıza kadar vücudunuzun her parçasını gevşettin. Bunu yaparken “ayak parmaklarım gevşiyor, ayak bileklerim gevşiyor” diyerek her öğenin bilincine vararak her yerinizi gevşettin.
  2. Zihninizi dalgalı bir su gibi düşünerek yavaş yavaş dalgaları dindirin. Dalgalar gittikçe azalsın, küçülsün ve suyun yüzeyi dümdüz olsun.
  3. Sakinlik ve huzur veren kelimeleri söylemeye başlayın. Huzur, sakinlik, sessizlik, uyum, billur, hoş duygu, gibi bunları yaptığınızda ALFA durumuna geçmiş oldunuz.
BİRLİKTE
Bilinçli bilginiz; bildiğiniz, sözcüklerle anlatabildiğiniz her şeydir. Bilinç altı bilginiz ise sonsuzdur. Bilinçaltı bilginizin çok az bir kısmını hatırlayabilirsiniz, yüksek sesle ifade edebileceğiniz bölümünü. 
BU DÜNYADA NASIL MUTLU OLUNURURUN NASILIYIM BEN.
**HAYATI KENDİNİZE ZEHİR ZİNDAN EDEN YİNE SİZSİNİZ
Acıyı kederi korkuyu kısacası BÖLÜNMEYİ nerede hissediyorsanız vücudunuzda, oradan özür dileyin. Özür diliyorum deyin; özür dileyin kendinizden. Ta ki acı ve kötü duygular kaybolana kadar. Ruhun aynı senin bebeğin gibidir; ona sevgi şefkat göstermeli, onu kollarına alıp korumalısın. Her deneyim belleğinizde depolanmıştır. Bunu bir deneyim fabrikası olarak adlandırabiliriz. Bu fabrikadaki makinelerin çoğu çalışmaz durumdadır. Fakat bu makinalar kullanılmaya kullanılmaya ihmal yüzünden paslanmış körlenmiş zor veya hiç çalışmaz durumdadır. Makineleri eski durumuna getirmek için bir çok deneme, zaman, inanç ve güven gerekecektir. Bu bellek fabrikanızı çalıştırma düğmesi BİRLİKTE kelimesidir. Ona yaptığı bütün işler için yirmi dört saat mesai yaptığı için teşekkür edin. Kendi kendinize cahilim, aptalım, şişmanım derken BEN kelimesini kullanın biz kelimesini kullanmayın GİZLİ BENİNİZİN olanaksızı gerçekleştirme deneyimine güvenin. Korkunun sebebi telaştır. KENDİNİZLE BİRLİKTE OLMADIĞINIZI kabul etmek zorundasınız. Bunu kabul edin ve ben kendimle birlikte değilim değin. Bilinçaltım DUYGULARIMI İRADEMI ve BİLİNÇSİZ DÜŞÜNCEMİ yönetir. Onu çalıştır ona çalışmadan önce ve çalıştırdıktan sonra gözü kapalı INANINIZ.
Dıştan gelen ve sizi yıpratan etkenler BÖLÜNMEYE sebep verir. Ama en zararlı bölünme kendi kendimize yarattığımız bölünmedir. Bölünmemek için kötüyü görme, duyma, konuşma. Bölünmenin sebepleri; acılar, kaygılar, korkular, aşırı duyarlılık, öfke, tartışma, tiksinme, tembellik, sorumluluktan kaçma, can sıkıntısı, pişmanlık, kararsızlık, unutkanlık, bir şeyi zamanında yapmamak.
Bir anda kendinizi cesaretli, kendine güvenir, kaygısız, hissettiğiniz anlar olmuştur. Sevinçli ve mutlusunuzdur. Sonra önemsiz, can sıkan bir olayı yada kişiyi düşünür yine canınızı sıkarsınız O güzelim duygular bir anda kaybolurlar. 
KIM dir sizi mutsuz eden? yine SİZ. Kendi kendinize yine BÖLÜNDÜNÜZ. Bir şeyi yapacağımızı söylüyorsak kendimizden BİZ diye bahsetmeliyiz. Ben diye bahsedersek sadece bilincimizden bahsetmiş oluruz. BEN bir şeyi yapacağım dersiniz. Eğer ben kullanırsanız sadece bilincinizi kastetmiş olursunuz. Aslında ESAS YAPICI BİLİNÇ ALTINIZDIR Bilinciniz değil. Bir şey yapmak isterseniz bilinç altınızdan yardım isteyin. Bilincinizle düşünebilirsiniz hissedebilirsiniz ama bilinçaltınızla isteyebilirsiniz. KENDİME SAYGILIM. KENDİME SAYGI DUYUYORUM.
Bilinçaltına sizden başka sı ulaşamaz onu duyamaz. Bilinçaltı kendini dünyada sizden başka sına anlatamaz. BİLİNÇALTIMLA DAYANIŞMA İÇİNDEYİM. GİDİP GELİN anahtar sözcüğü ile bilinçaltınızı düşünün. Bu sözcük size en iyi dostunuzu kazandıracaktır. Böylece bilinçaltınızla bilinciniz birbirine gidip gelecek ilk dostunuzu böyle kazanacaksınız. Bu sözcük dost kazanmada çok önemlidir. 28 kere birlikte şarkısını söyleyin. Ruhunuzu koşullandırın. Bilinçaltınıza TEŞEKKÜR EDİN. Anahtar sözcüklerle gizli fabrikanızın makinelerini çalıştırabilirsiniz. Bilinçli bir çaba veya yardım olmaksızın bilinç altınız
istediğiniz sonuçları GÖRÜNMEZ ve BİLİNMEZ yollardan elde etmenizi sağlayacaktır.
Akşam yatarken de SİZDEN VE SİZE YAPTIĞIM HATALAR İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM BAĞIŞLAYINIZ BENİ YALVARIYORUM deyin.
Bilinçaltınıza şu soruları sorun
  • Tam olarak ne istiyorum?
  • Benim için en iyi şey nedir?
  • Nasıl istiyorum?
Yalnızca bilinçaltımızı kullanarak yaptığımız şeylerde bir mükemmellik ve mükemmelliğe giden bir hal vardır. Bilincimiz ise devamlı bizi eleştirir. Korumaya çalışır. İkaz eder. Bilinç devamlı bilinçaltının işine karışır ve sessiz bilinçaltı devamlı bilinçten azar işitir. Bilincin bilinçaltına bu hareketlerini kontrole aldığımız zaman, bilinçaltını kendi haline bırakıp mükemmellik yaratacağı bir ortam hazırlamış oluruz. Sonuç olarak bilincinizin bilinçaltını olumsuz yönde etkileyecek telkinlerde bulunmasını önlemeli, olumlu telkinleri bilinçaltına göndermeliyiz. Bu durumun farkında olursak, günün her ani bunu uygulayabiliriz. Kendimize bir şeyi mükemmel yaparken birden ama diye başlayarak o mükemmelliği bozmamız tamamen bilincin suçudur. Kendinizi bilinçaltına teslim edin. Olumlu kontrolü elden bırakmayın.
Bilinçaltınıza ne kadar güvenirseniz kendine güven de o kadar artar. Kendine güven için korkuları ve içimizdeki suçluluk duygusunu atmalı bu yönde çaba göstermeliyiz. Bunun için kendimizden yardım isteyin. Bir şeyi iyi yapamadığınızda veya yapmadığınızda suçluluk duymayın. Her gün değişik bir gündür. Bugün belki canınız istemez, iradeniz kuvvetsizdir ama belki bir saat sonra belki yarın ruhsal gücünüz daha fazla olacak ve o işi daha iyi yapacaksınız. Unutmayın bulutlar ne kadar siyah ve sık olursa olsun o bulutların arkasında mutlaka bir parlak güneş vardır. 
Öyle değil mi? BİRLİKTE ve MUTLU olmak için
  1. Kalbini kin ve nefretten arındır. Kendinden niye nefret ediyorsun?
  2. Kafanı üzüntü, korku ve suçluluk duygularından arındır.
  3. Basit bir hayat yaşa
  4. Başkalarından çok az şey bekle, umma, beklentin az olsun. Kendin için iyi olan yaptığın şeyler için kendinden de bir karşılık bekleme. Senin kendin için iyi olana inan ve yap onu ama sonucunda kendinden bir karşılık bekleme.
  5. Başkalarına çok ama çok şey ver. Sakin ama sakın bencil olma. Başkalarına verirsen onların kendilerini değerli hissetmelerini sağlarsın. Kendini sizin tarafınızdan değerli hisseden insan sizi sever size değer verir. Dolayısıyla sizin kendinize değer vermeniz sağlanmış olur.
  6. Ruhsal gücünü hesaba katarak mümkün olduğu kadar çok ama çok çalış
  7. Yaşamını SEVGİYLE doldur. Verebileceğin en küçük sevgiyi hisset ve ver. Onu alınganlık, küçük hesaplar ve karşılık bekleyerek söndürme.
  8. Başkaları tarafından aranan sevilen bir insan ol. Hepimizin içinde bize devamlı sinyaller gönderen bir aygıt vardır. Bu sinyalleri dikkate alırsak bu sinyaller bizim nasıl mutlu olacağımızı söyler. Bu sinyalleri duymak için kendimize devamlı sorular sormalı, kendimizin ve vücudumuzun iyi bir dinleyicisi olmalıyız. Bu aygıt sağduyumuzdur. Sağduyu bilinçaltının bilinçlendirilmiş bölümüdür.