İnsan çoğu zaman kendini ayrı, yalnız ve kopuk hisseder. Oysa evrenin en temel ruhsal yasalarından biri Birlik Yasasıdır. Bu yasa, “Ayrılık bir yanılsamadır; gerçek olan yalnızca birliktir.” der. Varlık âleminde gördüğümüz her şey, tek bir kaynaktan doğar: Yaradan’ın kudretinden.
Birlik yasası bize şunu hatırlatır:
Hiçbir şey kendi başına, bağımsız şekilde var olamaz. Her nefes, her hücre, her düşünce ilahi bir sisteme bağlıdır. Bedenimiz toprağın elementleriyle, ruhumuz ilahi nefesle; kalbimiz sevgiyle beslenir. Bu yüzden insan ne zaman kendini yalnız hissetse, aslında hatırlaması gereken şey şudur: Yalnız değilim, Yaradan’ın ilminde yaşıyorum.
Ayrılık hissi, egonun bir oyunu ve dünyanın perdesidir. Ego, “Ben ve öteki” diye ayırarak varlığını sürdürür. Fakat ruh bilir ki; ben yok, biz bile yoktur. Asıl olan O’dur.
Bir İnsan’a uzattığımız el, aslında Yaradan’a uzatılmış bir niyettir. Bir gönülü incittiğimizde, aslında ilahi sisteme kendi içimizde bir yara açarız. Çünkü hepimiz aynı nurdan yaratıldık.
Kur’an’da “O’nun kudreti dışında hiçbir şey yoktur” buyurulur. Bu ayet, Birlik Yasasının sır kapısı gibidir. Yaradan’ın ilminden ve hükmünden bağımsız bir zerre bile yoktur.
Ağaçta sallanan bir yaprak, kalbimize düşen bir hüzün, karşımıza çıkan bir insan… Her şey ilahi planda yerini bulmuştur.
Birlik Yasası bize empatiyi ve merhameti öğretir. Çünkü karşımdaki insanın acısı biraz da benim acımdır. Onun mutluluğu, benim sevincimin yankısıdır. Bu yüzden yargılayan değil, anlamaya çalışan bir kalp, birlik bilincine yakındır.
Birliğin farkına vardığımızda, hayat yumuşar. Kırgınlıklar azalır, öfke diner. Çünkü biliriz ki her ruh kendi yolunda öğrenmektedir. Kimse kimsenin önünde ya da gerisinde değildir. Hepimiz aynı kaynağa dönüş yolcusuyuz.
Birlik yasası, teslimiyeti de beraberinde getirir. Teslim olan kalp, olayların ardındaki ilahi akışı görür ve “Bu da O’ndan, bu da hayırdandır.” diyebilir.
Bu yasa aynı zamanda dua hâlini güçlendirir. Çünkü Yaradan ile kul arasında mesafe yoktur. Kulun kalbi, O’na en yakın kapıdır. İnsan içinden bir nida yükselttiğinde, Yaradan onu duyar; çünkü o nida aslında O’nun nefesinden gelmiştir.
Birlik yasasını idrak eden kişi, hem kendi varlığını hem de tüm âlemi kutsal bir bütünlük içinde görür. Ve bu idrak, insanı kibirden uzaklaştırır, şükre davet eder. Çünkü şükür, birliğin dilidir.
Birlik bilinciyle yaşayan insan bilir:
Kıran aslında kendini kırar, onaran kendini onarır, seven kendini genişletir.
Kalpten Niyet Duası...
“Ya Rab, beni ayıran perdeleri kaldır.
Kalbime birlik bilinci, gönlüme merhamet yaz.
Yaratılanı senin hatrınla sevmeyi nasip et.
Her şeyin ilahi bir düzenle var olduğunu idrak etmeyi kolaylaştır.
Bana sana yakın olmanın huzurunu hissettir. Âmin.”
Farkındalık Cümlesi...
“Ben ayrı değilim; Yaradan’ın ilminde, sevgisinde, nefesinde birim.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder